Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | under surveillance adv. | nezaret altında | ||
We had you under surveillance. Biz seni nezaret altına aldık. More Sentences |
||||
General | under surveillance adv. | gözaltında |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
General | ||
General | keep someone under surveillance v. | birini sürekli olarak gizlice izlemek |
General | take under surveillance v. | nezaret altına almak |
General | keep under surveillance v. | gözaltında tutmak |
General | put (somebody) under surveillance v. | gözaltına almak |
General | keep under surveillance v. | gözlem altında tutmak |
General | place under surveillance v. | gözlem altında tutmak |
General | keep under surveillance v. | göz altında bulundurmak |
Phrases | ||
Phrases | premises under video surveillance expr. | bina kameralarla takip edilmektedir |
Military | ||
Military | under-vehicle surveillance n. | araçların alt kısımlarının kontrol edilmesi |